© Milliyet 2005* |
Bu cici bebek Maya bize çizdiği komik karalamaları değil, o zamana dek yapılmış olan ilk resim yazılı (piktoglif) kayıtı göstermektedir. O bununla, “ölümcül y(ay) & okh taşıyan iki kötü adamın dinocuğunu nasıl kovaladığını, buna karşılık kendisinin sonraki yakalama ve ış.okh.ng kovuşturma için bu adamların görünüşünü bir taş üzerine y(ay).iz.ing koyarak, onları nasıl korkutup kaçırdığını” cahil ve dilsiz büyüklerine –böylece bu arada bizlere de– iletmiş oluyor. Onun görsel öyküsü ancak görüldükten sonradır ki, orada bulunup da hiçbiri keski ya da tüy kullanmayı beceremeyen insanlar, bu efsaneyi ağız yoluyla kulaktan kulağa yaymak çabasıyla gargaraya, yaygaraya ve şamataya başladılar… Ve böylece, Maya’nın damga işaretli Ana Dili, seslerin karmaşasında bir çığ gibi büyümeye başladı. Seslendirme için verilen çırpınmalar sonrası bugün yeryüzünde duyduğumuz pek çok değişik dil dal budak saldı. Çinlilerin "Bir resim bin söze bedeldir ...” diye kestirip atmasının nedeni de budur... Yukarıdaki güzel resim, bu bölümde sunulan yazıların belkemiğini oluşturan ve Doğan Türker'in fonetik dışı & görsel yanlı çözümleme’sinin açıklaması zor özünü çok güzel yansıtmaktadır... * Yukarıdaki Helenita resmi Milliyet gazetesiyle birlikte verilen çocuk kitabı “Küçük Roko”dan alınmıştır.
|